‘’Önce iyi yönetişim sonra yenilik ve sürdürülebilir uygulamalar (inovasyon)’’. Kurumsal Yasallık ve Kurumsal Kültür.
KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı tarafından “KKTC Turizmi Geleceğini Planlıyor” sloganıyla düzenlenen Turizm Şurasında, KKTC Turizm sektöründe 2020-2030 stratejik Planı’nın belirlenmesi amacıyle 11-12 Ocak 2023 tarihlerinde Girne Vuni Palace Otel’de yurtiçinden ve yurtdışından siyasetçilerin, bürokratların, kurum temsilcilerinin, sivil toplum örgütlerinin, iş insanlarının ve akademisyenlerin davetiyle gerçeklestirilmişti.
Panelin ana başlığı ise “KKTC Turizmi Geleceğini Planlıyor”.
Şura’ya Rauf Denktaş Üniversitesini temsilen ben deniz Ekonomi ve İşletme Fakültesi Koordinatörü ve Uluslararası Ticaret ve İşletme Bölüm Başkanı öğretim üyesi Mustafa Avcın olarak ülkemiz Turizminin geleceğine ilişkin yeni stratejilerin ortaya konulmasına, Şura’da gerçekleştirilen çalışmaların verimli geçmesine katkı koymak üzere katılmışdım.
Konuşmaların ardından Turizm Paneli gerçekleştirildi. Panelde soru cevap sırasında, KKTC Turizminde özel sektör ile kamu sektörünün öncelikle sürdürülebilir bir yapıda yönetişim göstermesi gerektiğini ve nasıl yapılacagını sorgularken, yeniliklerden, reformlardan, marka oluşturulmasından ve inovasyonların gerekliliğinden (yeni ürünler, markalar) önce özel sektör ile kamu sektörünün sürdürülebilir bir ortak yönetişim modelinin gerekliliğine işaret ederek ‘’Önce doğru ve sürdürülebilir yonetişim sonra inovasyon’’ olmasının şart olduğuna vurgu yapmıstım. Panelde Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, Kıbrıs Türk Rehberler Birliği Başkanı Dener Öğmen, Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Sururi Çorabatır, ve Türkiye Turist Rehberleri Birliği Başkanı Suat Tural da yer almıştı.
Panelin ardından 10 komisyonda turizmde tanıtma ve pazarlama, turizmde ulaşım, konaklama sektörü, seyahat acenteciliği, gastronomi turizmi, destinasyon yönetimi, turizmde ürün çeşitliliği ve iç turizm, turizm eğitimi ve istihdamı, turizm politikaları, sürdürülebilirlik, yatırım, teşvik, finansman, turizmde örgütlenme, dijital turizm ve inovasyon konuları ele alınarak tartışıldı.
Şura Pazar günü 14.30’da düzenlenen basın toplantısıyla sona ermişti. Şura’da şuna vurgu yapmıştım önce doğru yönetişim sonra inovasyon demiştim.
Efendim, inovasyondan önce iyi yönetişim derken neyi kastedmiştim?
Kurumsal yönetişim, yöneticilerin ve çalışanların kendi çıkarlarına ilgi duyma eğilimlerini ve çıkarlarını kurumlarının çıkarları yönünde daha da artıran bir sistemdir. İki temel yaklaşım var bir, kurumsal yasallık iki, kurumsal kültürlülük.
Bir defa şuna vurgu yapmak isterim ki turizm sektöründe oluşturulacak komitelerde ve komisyonlarda eğitimini doğru almış kişilerin katılımıyle meydana gelirken, kurumsal yasallık ve kurumsal kültür konularında da eğitilmeleri gerektiğine inanıyorum. Üniversite mezunu olabıilirsiniz ama bu iki konuda bilgi ve tecrübe sahibi değilseniz ne çalıştığınız kuruma, ne de beraber çalısacağınız kişilere ne de kendi değerlerinize katkı koyabilirsiniz. Yeni ürün üretseniz bile, inovasyon yapsanız bile hiç ama hiç bir sürdürülebilirlilik sağlayamazsınız. Hiçbir endustride ve sektörde başarı sağlayamazsınız. Ulaşım, Teknoloji, Turizm, İnşaat gibi sektörlerde……..Neden mi? Nedir efendim Kurumsal yasallık?, bir diğeri ise kurumsal kültürlülük? !!!!!
Kurumsal yassallık şirketin dış dünyası ile ilgilidir. Dış paydaşlarıyla ilgilidir. Parasal ve parasal olmayan piyasalarla ilgilidir. Toplumla olan ilişkilerle ilgilidir. Dolayısıyle, şirket dışındaki çevre ile ilgili olumlu ve olumsuz olaylarla ilgilidir. Kurumsal yasallık sözkounusu olduğu zaman gerek kamu sektöründe ve de gerekse özel sektörde faaliyet gösteren kuruluşları yakından ilgilendirir çünkü birincil ve ikincil paydaşlarla, siyasi çevre, kurallar , düzenlemeler ve mevzuatlarla etkileşimin olması zorunluluğu vardır. Yani her iki sektör biribirini tamamlayabilen bir etkileşime girmelidir. O zaman kurumsal yasallık konusunda ne yapılmalıdır?
Turizmde özellikle…….ve diğer sektörlerde de…………………….
- İvedilikle Teşfik primlerinin verilmesi konusunda hazırlık yapılması ve kriterlerin belirlenmesi.
Ancak bunun sürdürülebilir olması için geri dönüşüm olması gerekir sistemin çalışması için. Örneğin, sadece turist getirme ile odaklı olmamamalı ve devamında organizatörün kazanımını tekrar yatırıma dönüştürme amacı yaratılmalıdır.
- Yasal çerçeve ve mevzuata uygun bir fonun oluşturulması .
- Ulaşım ve altyapı ile ilgili reformların yapılması
- İstihdam sorununun çözümüne yönelik atılımların yapılması 2.nci maddeden yararlanma sözkonusu olmalı. Eğitim ve eleman yetiştirme gibi.
- Turist Information Board oluşturulması TiB gibi mesela.
- Vergi reformunun ivedilikle yapılması.
- Çalışma koşullarının gözden geçirilmesi ve yeniliklerin hayata geçirilmesi.
- Agentelerin çalışma koşulları ve iyileştirme konusunda atılımlar yapılması ve gerekli denetimlerin sıklıkla yapılması.
- Meclisi oluşturan siyasi partilere büyük sorumluluklar getiren bu kurumsal yasallık konusunda çalışmaların hızlandırılması özel sektör kurumlarının da görüşlerinin alınması ile çalışmalar yapılması. Hizmet varsa, hizmet önce sayın siyasi parti temsilcilerinden gelmeli. Yapacağınız her adım hissedarlar dahil tüm paydaşların çıkarlarına hizmet etmeye odaklı olmalıdır. Yönetenlerin tüm paydaşların ihtiyaç ve beklentilerini kolaylaştırmak için toplumun geneline özel yasalar, etik kuralları ve düzenlemeler yapmalı ve sahtekarlık olmadan faaliyetlerde bulunmak zorundadır.
- Kurumsal şirket yönetişim kültürünün özendirilmesi (organizasyon kültürü). Yönetişim mekanizmasının nasıl ve ne şekilde olması gerektiği ve işleyişi konusunda çalışmaların yapılması ve hayata geçirilmesi. Özellikle KTTO’na, KTSO’na, Sendikalara, Sivil Toplum Örgütlerine ve Meclisteki Siyasi Parti temsilcilerinin sorumluluklarını daha da artırmaktadır.
- Yönetişimi oluşturan iki ögenin üzerinde ivedilikle çalışılması ve uygulanması şarttır eğer başarı sağlanmak istenirse. Bu iki öge; 1. Kurumsal yasallık – yasalara uyum içinde faaliyetlerde bulunulmasına ve denetimin devamlılık arz etmesine, 2. Kurumsal Kültürlülük – sosyal değerlerin gelişimine, kültürel ve sanatsal mirasın korunmasına, işletmenin başarısına ve paydaşlar arasında sosyal değer yaratılmasına katkı sağlayacaktır.
Turizm, tüketici davranışındaki değişikliklere ilişkin bir altyapı oluşturduğu için gelişmelerin çoğu dinamik bir ortam gerektirir. İnsanlar artık sadece seyahat etmek için rezervasyon yapmaz. Bunun yanında, hizmet, konfor, sürdürülebilir deneyimler arayışı içinde planlamalar yapar. Bundan dolayıdır ki turizm sunan ülkeler destinasyonlarını geliştirmeli ve bunun için de doğru koordinasyon gerektirir. KKTC Turizmi için , özel sektör ve kamu sektörü arasında doğru ve yapıcı etkileşime oldukça ihtiyaç vardır çünkü kamu sektörü (devlet) ulaşım, altyapı, kültürel ortamları, rekreasyon alanlarını ziyaretcilerin deneyimleri için inşa etmelidir. Devlet öncelikli olarak yukarıda sayılanları inşa edilmeleri konusunda koordine etmek zorundadır. Buna kalkınma da diyebilirsiniz ve başarıya ulaşması için uzun vadeli bir bakış açısıyla planlama süreçlerine entegre edilmesi şarttır.
Özel sektör ve kamu sektörü arasındaki etkileşimin gerekliliğinin temelinde doğru koordinasyon, rekabetedebilirlilik ve çekicilik olmalıdır. Yani, Turizm sözkonusu olduğunda, işletmelerde üretilen bir şey, başka bir bileşen içermelidir. Örneğin, yer veya faaliyetin içeriği gibi. Bundan dolayıdır ki, başarının başlangıcı özel sektörde bir girişimci ile kamu sektörü arasında oluşacak iletişim büyük önem arz eder. Dolayısıyle, bir yer veya destinasyonun rekabet gücünü oluşturmak için birden fazla paydaş arasında gelişmiş işbirliğinin gerçekleşmesine ihtiyaç vardır.
Bunun yanında, kurallar ve uygulamalar sadece Turizmin bölgesel ve yerel planlama ve ortak eylemlerle gerçekleştirilemez. Bunun ötesinde, mevzuatlar ve farklı politikalar da üretilerek uygulanmaya konmalıdır. Bu kuralların bazıları sektöre özgü bazıları da genel düzenleme olup büyümenin önünde en büyük engel olarak algılanabilir. Örneğin, aşırı bürokrasi gibi, sürecin çalışma zamanı ve tetkiki, takibi gibi. Bunlar zaman kaybı ve para kaybı nedenidir. Bunları aşmak , çözmek lazım. Nasıl?
Kamu ve özel sektör yöneticilerimiz anlamlı ve verimli koordinasyon ile hem devletimizin ve hem de insanlarımızın çıkarlarına ve ekonomik büyümeye katkı koyması yönünde kişisel politikalardan ve çıkarlardan uzak olmalıdır.
Turizmde ve diğer sektörlerimizde de başarı için temel bilgi ve istatistiki veriler önem arz eder. Geliştirme faaaliyetleri bilgiye dayalı olmalı ve kamu(devlet) finansmanı analizleri ve karar alma mekanizmaları toplumun sorumluluk bilgilerine katkı koymaya ve kaynakların faydalı ve verimli kullanılmasına yönelik olmalıdır. Bundan dolayı da, kalkınma eylemlerine paralel olarak, bilgi, istatistik ve etkin karar alma isteği artış gösterir. Kısacası, yapılacak olan kentsel ve bölgesel planlama hamlelerinin etkin ve belirgin hale getirilmesi için yöntem ve modellere ihtiyaç olacaktır. Kuşkusuz en büyük zorluk gelecekteki turizm için sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasıdır (ekonomik, sosyal ve çevresel). Netice itibariyle sürdürülebilir turizm çözümleri yaratmak için ‘’kurumsal sorumluluk’’ kavramının varlığını ve gerekliliğini artırmıştır. Bu sadece Turizm için değil diğer endüstri sektörleri için de önem arz eder.
Bu sorumlulukların temelinde özellikle turizmde;
- Yeşil taşımacılık
- Araştırma ve geliştirme teknoloji kullanımı
- Sürdürülebilir enerji kullanımı
- Atık yönetimi konusunda temel ve yenilikçi çözümler üretme
- Destinasyonlar ve Turizm İşletmelerine sürdürülebilir turizm için ‘’sertifika sistemi’’ uygulamaları hayata geçirilmelidir.
Ulusal düzeyde koordinasyonun yapılması kaçınılmazdır. Zorluklar ancak özel sektör ve kamu sektörü arasında etkili iletişim ve verimli kaynak dağılımının yapılmasıyla aşılabilecektir. Bilgi, analiz ve önceliklerde ortak karar almayı gerektirir. Devlet kurumları, KİT’ler, Büyük ve Küçük Sanayi Kuruluşları, Bölge Sorumluları, Turizm Organizasyonları, Yerel Yönetimler, Üniversiteler, Yüksek Öğretim Kurumları eşgüdümlü ortak eylemleri ve yürütmeyi planlayan paydaşlar örnek verilebilir. Bunlar arasındaki etkileşim farklı düzeylerde toplumu etkilediği için yapılan çalışmalar devam etmeli ve uzun vadeye yayılmalıdır.
KKTC Turizm sektöründe 2020-2030 stratejik Planı’nın belirlenmesi doğrulutusunda ilk yapılması gerekenin, kamu sektöründe ve de özellikle ülkemizde artmakta olan özel sektör kurumlarında doğru ve yapıcı kurumsal yönetim mekanizmasının inovasyonlardan önce oluşmasına olanak sağlayacak yasal düzenlemelerin ve kuralların belirlenmesiyle profesyonel kadroların oluşumuna olanak sağlamak süretiyle tüm paydaşalara, esas itibariyle KKTC Ekonomisine katma değerler katmak olmalıdır.‘’Önce iyi yönetişim sonra yenilik ve sürdürülebilir uygulamalar (inovasyon)’’ tüm sektörler için.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Avcın