ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nin verilerine göre, 4 Temmuz itibarıyla toplam vaka sayısı 11 milyon 092 bine, can kaybı ise 526 bine ulaştı.
Peki salgının ekonomik etkileri ne oldu? BBC News’den Lora Jones, Daniele Palumbo ve David Brown salgının ekonomik etkilerini inceledi.
BORSALARDA DÜŞÜŞ
Şirketlerin hisse senetlerinin alınıp satıldığı borsalarda büyük düşüşler yaşandı. Bu durum emeklilik fonlarının değerini ve bireysel tasarruf hesaplarını da etkiliyor.

Covid-19 vaka sayıları artarken Londra’daki FTSE borsası, New York Wall Street’teki Dow Jones Endeksi ve Japonya’daki Nikkei endeksinde büyük düşüşler oldu. 2020’nin ilk çeyreğinde Dow ve FTSE,1987’deki ilk çeyrekten sonraki en büyük düşüşü gördü.
Buna cevaben birçok ülkede kredi maliyetini düşürüp tüketici harcamalarını teşvik etmek ve ekonomiyi canlandırmak amacıyla merkez bankaları faiz oranlarını indirdi.
Hükümetlerin müdahalesi ile küresel piyasalar o günden bu yana kısmi bir iyileşme gösterse de bazı uzmanlar, salgında ikinci dalgaya dair endişeler yatışıncaya dek piyasaların oynak olabileceği uyarısında bulunuyor.
İŞSİZLİK ORANINDA ARTIŞ
Koronavirüs salgınına karşı uygulanan kısıtlamalar nedeniyle çok sayıda kişi işini kaybetti veya gelirlerinde büyük bir düşüş oldu.
Gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere birçok ülkede işsizlik oranları arttı. IMF verilerine göre, ABD’de işsizlik oranı yüzde 10,4’e dayandı. Bu, dünyanın en büyük ekonomilerinden birinde onlarca yıldır süren istihdam artışının sonu demek.

Ayrıca başta salgından en çok etkilenen turizm ve hizmetler sektöründe olmak üzere milyonlarca işçi, istihdam kaybını önlemek üzere hükümetlerin uyguladığı kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalardan yararlandı.
Ancak bu alandaki veriler ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Fransa, Almanya ve İtalya’da başvuru sayıları, İngiltere’de ise bu uygulamaya kayıtlı kişilerin sayısı esas alınıyor.
Bu arada küresel iş piyasaları bazı ufak iyileşme belirtileri göstermeye başladı.
Örneğin LinkedIn meslekler platformuna göre, Çin ve Fransa’da kısıtlamalar gevşetilirken işe alma oranlarında artış oldu.
Ancak uzmanlar, pandemi öncesi istihdam seviyesine dönmenin yıllar alacağını söylüyor.
SEYAHAT SEKTÖRÜ KÖTÜ ETKİLENDİ
Salgının etkisi seyahat sektöründe ağır yaşandı. Havayolları uçuş sayıları azalttı, müşteriler iş seyahatlerini ve tatillerini iptal etti.
Birçok ülke salgının yayılmasını önlemek amacıyla seyahat sınırlaması getirdi.
Flight Radar 24 adlı uçuş izleme servisinin verilerine göre, uçuş sayıları dünya çapında büyük düşüş gösterdi.
Ancak bazı ülkelerde kısıtlamaların gevşetilmesiyle sektörde kısmi bir canlanma oldu.
Örneğin İspanya birçok Avrupa ülkesine sınırlarını yeniden açtı. Gelenlere karantina uygulanmayacağını açıkladı.
Seyahat şirketleri İngiltere’de de hükümetin kısıtlamaları gevşettiği açıklamasının ardından rezervasyonlarda “patlama” olduğunu kaydetti.
PETROL FİYATLARI YENİDEN ARTMAYA BAŞLADI

Salgın nedeniyle uygulanan kısıtlamaların ardından petrol fiyatları Nisan ayında sert bir düşüş gösterdi.
Ham petrol fiyatı zaten petrol üreten OPEC ülkeleri ile Rusya arasındaki anlaşmazlıklardan etkilenmişti. Salgın, petrol fiyatlarını daha da düşürdü.
Brent ham petrolünün fiyatı varil başına 20 dolar ile son 18 yılın en düşük seviyesine indi.
Seyahat sınırlamalarının gevşetilmesiyle yakıt talebinin artması üzerine petrol fiyatları yeniden yükselişe geçti.
TÜKETİCİ GÜVENİ DÜŞTÜ
Covid-19 nedeniyle uygulanan kısıtlamalar perakende satışların ve mağaza trafiğinin görülmemiş düzeylerde düşüşüne neden oldu.
Ancak kısıtlamaların gevşetilmesi ile bu trafiğin yeniden canlandığı belirtiliyor.
Bazı araştırmalar birçok tüketicinin hala alışverişe çıkma konusunda endişeli olduğunu gösteriyor.
İngiltere’de muhasebe şirketi EY tarafından 1000 kişi ile yapılan bir araştırmaya göre, tüketicilerin yarıdan fazlası gelecek bir-iki yıl içinde salgın öncesine kıyasla daha az alışverişe çıkacağını ifade etmiş.
AŞI UMUDU VE İLAÇ ŞİRKETLERİ

Birçok ülke Covid-19 aşısı ve tedavisi için milyarlarca dolar harcama vaadinde bulundu.
Birçok ilaç şirketi, ülkelerin “normale” dönmesine yardımcı olacak aşı ve ilaçların geliştirilmesi için yarışa koyuldu.
Bu durum bazı ilaç şirketlerinin hisse senetlerinde rekor düzeyde artışlara yol açtı.
İki milyar doz Covid-19 aşısı üretme kapasitesine sahip olduğunu açıklayan AstraZeneca bunlardan biri.
Pandeminin küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini vurgulayan IMF, “Bu türden tıbbi müdahale olanakları ortaya çıkıncaya dek hiçbir ülke güvenli değil” dedi.
RESESYON RİSKİ
Ekonomik büyüme sırasında genellikle daha fazla varlık ve istihdam yaratılır. Bunun için yıl, üçer aylık dört çeyreğe bölünerek o sırada üretilen mal ve hizmetlerdeki (gayrisafi yurtiçi hasıla – GSYH) değişim oranı yüzde cinsinden ölçülür.
Fakat IMF 2020’de küresel ekonomide yüzde 3 daralma öngörüyor. Bunun 1930’lardaki Büyük Buhran’dan beri en yüksek daralma olacağı belirtiliyor.
Ancak koronavirüs salgını “benzersiz bir kriz” olarak tanımlanırken, 2020’nin ikinci yarısında salgının etkisini azaltması halinde gelecek yıl için yüzde 5,8 oranında küresel büyüme bekleniyor.
Bunun özellikle Hindistan ve Çin gibi ülkelerdeki ekonomik büyüme sayesinde olması öngörülüyor.
İngiltere, İtalya gibi hizmet sektörünün ağırlıklı olduğu ve salgından yoğun etkilenen büyük ülkelerde ise ekonomik iyileşmenin daha yavaş olması bekleniyor. (Lora Jones, Daniele Palumbo & David Brown/BBC News)
