Anayasa Mahkemesi’nin KKTC Anayasası’na göre, her türlü eğitimin ancak Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın “gözetiminde ve denetiminde” olması gerektiği yönündeki kararı fırtınalar çıkardı.
Türkiye’de başta TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet ve AKP yetkilileri, çok sert dille Anayasa Mahkemesi’ne saldırırken, köken ayrışmasının da yeniden alevlendiği görüldü. Bazı kesimlerin ise “Aman Türkiye parayı keserse ne oluruz?” endişesi içinde olduğu görüldü.
Kuran Kursu kararı konusunda kim ne dedi?
– TC Cumhurbaşkanı Erdoğan: anayasa mahkemesi başkanının yapmış olduğu bu açıklamayı kabul etmemiz mümkün değil. Kuzey Kıbrıs’ta inanç özgürlüğü noktasında oradaki yavrularımızın kuran eğitimi noktasında, onların eğitimine engel teşkil edecek adımların atılmasına asla müsamaha edemeyiz. Anayasa mahkemesi başkanı, bu yanlışından süratle dönmelidir. Dönmediği takdirde atacağımız adımlar da bundan sonraki süreçte farklı olacaktır, bunu da bilmeleri gerekir.
– 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC Anayasa Mahkemesi ve Başkanını hedef alan saldırgan ve tehdit içeren sözlerini büyük bir üzüntü ve infial içinde izledim. Asla kabul edilmesi mümkün olmayan bu tavrın, KKTC’yi tanıdığını söyleyen ve üstelik başka devletlerden de bunu talep eden bir makamdan gelmiş olması durumun vahametini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Kuzey Kıbrıs’ı Türkiye’nin bir vilayeti olarak gördüğünü açıkça ifade eden bu anlayış ‘ Siz bir Fransa değilsiniz ‘ diyerek de kendince yerimizi tayin etmiş bulunmaktadır.
– TC Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: KKTC Anayasa Mahkemesinin, Kur’an kurslarının kapatılmasıyla ilgili kararının ideolojik ve dogmatik bir aklın ürünüdür. Laikliği bu denli sığ ve yanlış bir şekilde yorumlamak temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik bir adımdır. Bu yanlış karar Kıbrıs Türkleri’nin varlığına ve birliğine yönelik bir tehdittir.
– Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: Bu topraklarda ne dini inançlarımız yok olacak ne de ezan sesi susacak. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından sonra gereken yasal düzenlemelerin hemen yapılarak, kursların devamının sağlanması en büyük beklentimdir. Buna göre de kurslar Din İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenmeli, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı da bu kursları denetlemeli ve kurs sonrasında verilecek olan belgeleri onaylanmalıdır. Gereken bu yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasının da takipçisi olacağım.
– AKP Sözcüsü Ömer Çelik: KKTC’de Anayasa Mahkemesi kararı, Türkiye’ye geçmişte çok acılar yaşatmış zihniyetin yeniden ortaya çıkması oldu. Laiklik din ve vicdan özgürlüğüne aykırı şekilde yorumlanamaz, din ve vicdan özgürlüğünün teminatı olarak yorumlanmalıdır.
– Başbakan Ersan Saner: Anayasa Mahkemesi kararı ile KKTC’de hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması gibi bir durumun söz konusu değil, mahkemenin kararı ışığında gerekli yasal düzenlemeler yapılarak bu kurslara devam edilecek.
– Cumhuriyetçi Türk Partisi: ‘Türkiye’de ne varsa burada da olacak’ yaklaşımını kabul etmeyeceğiz. Bağımsız yargıya müdahale edilmesine izin vermeyeceğiz, Kıbrıs Türk toplumunun kurumlarının itibarsızlaştırılmasına, işlevsiz hale getirilmesine karşı mücadeleyi sürdüreceğiz.
* Tatar ve Çavuşoğlu: Cenevre’ye iki devlet için gideceğiz
Kıbrıs sorunun çözümü konusunda Nisan sonunda Cenevre’de yapılacak 5+1 formatındaki görüşmelere, Türk tarafının federal çözüm için gitmeyeceği, iki devletli çözüm önerisini masaya taşımak için gideceği bir kez daha en yetkili ağızlardan dile getirildi.
Cuma günü görüşen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uzun uzun açıklamalar yapmasına rağmen akılda kalan tek cümle, “masaya iki devlet için oturacağız” sözleri oldu.
Özellikle Kuzey Kıbrıs’ta yaşanan neredeyse tüm eko-politik ve sosyal olayların temelini oluşturan Kıbrıs sorunundaki bu tavır, iki devletçileri sevindirirken, statükonun sürmesi anlamına gelen bu adım çözümü destekleyenler tarafından endişe ile takip ediliyor.
* Kapalı turizm için ilk charter uçuşu yapıldı: Yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle yaklaşık 4 ay sonra KKTC’ye turizm amaçlı charter seferi geçtiğimiz günlerde düzenlendi. Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin kapalı otel turizmi ile ilgili almış olduğu karalar doğrultusunda Ercan Havalimanı’na haftada dört adet charter uçuş izni verildi. Kapalı turizm kapsamında charter seferlerle gelen turistler adada en fazla 3 gece, 4 gün adada kalabiliyor.
* Maliye Bakanı Ankara’da para aramaya gitti
Maliye Bakanı Dursun Oğuz tamtakır olan hazine kasası için Ankara’ya para aramaya gitti. Anayasa Mahkemesi kararına denk gelen ziyaretten ne elde edildiği öğrenilemedi. Türkiye, KKTC ile imzalanan protokol sonrasında sağlayacağı kredi ve hibeleri henüz ülkeye ulaştırmadı. Bu nedenle Maliye Bakanlığı, maaşları dahi ödeyemeyecek duruma geldi.
* Eylemler her tarafta devam ediyor, yenileri sırada
KKTC’de artık neredeyse eylemsiz gün geçmiyor bu hafta sendikaların eylemine çiftçşilerin de sürpriz eylemi eklendi. Tıp-İş’in grevi sürerken, Barolar Birliği pazartesi günü mahkemeleri durduracak.
Bu hafta yaşanan eylemler listesi:
– Çiftçiler Birliği (KTÇB) Başkanı Hüseyin Kelle, ciftcilerin sorunlarına sürdürülebilir çözüm bulunmaması halinde araçlı eyleme gidileceği uyarısında bulundu. Çiftçiler Birlıği Yönetim Kurulu üyeleri, sorunlarını görüşmek üzere traktörlerle Başbakanlığa geldi.
– Bu hafta KTOEÖS ve KTÖS yanında “nargileciler” de Sağlık Bakanlığı önünde eylem yaptı. Sendikalar “Toplum sağlığı için, çocuklarımızın eğitim hakkı için, sağlıklı ve güvenli okullar için önce aşı” derken, nargileciler açılma talep etti.
– KTAMS, UBP Milletvekili Yasemi Öztürk’ün pozitif vaka temaslısı olmasına rağmen izole olmak yerine komite çalışmaları için Meclis’e geldiği gerekçesiyle, Meclis’te bir süre grev yaptı.
– Esnaf ve Zanaatkarlar Odası pandemi sürecinde esnafın yaşadığı sorunları dile getirmek ve çözüm arayışlarını ileriye taşımak için eylemler başlatacağını açıkladı. Adalet Platformu’yla birlikte bir hafta içerisinde “salgın sürecinde yaratılan eşitsizlik ve mağduriyet” gerekçesiyle hükümete dava açacaklarını kaydeden KTEZO yetkilileri, paydaşlarla beraber yürütülen borçların yeniden yapılandırılması çalışmalarını sonuçlandıracaklarını açıkladı.
* Erken seçim tartışması yeniden başladı:
Bu hafta İktidar ve muhalefet partileri arasındaki erken seçim tartışmaları yeniden başladı. “Hemen erken seçime gideceğiz” diye kurulan YBP-DP-YDP+3 bağımsız hükümeti bu söylemden cayarak, erken seçimi 3 Nisan 2022’ye ötelemeye çaba harcarken, muhalefet bloğu 29 Ağustos 2021 tarihinde ısrar ediyor.
* Ticaret Odası “aman hellim” dedi: Tüm bu gürültü içinde bir açıklama yapan Ticaret Odası, “Hellim/Halloumi”nin Avrupa Birliği(AB) nezdinde korunmuş Menşe İsmi Korumalı Ürün ve Korumalı Coğrafi İşaretler olarak tescilinin; Kıbrıs’taki tüm üreticilere fayda sağlayabileceğine, ayrıca iki toplum arasındaki ekonomik iş birliğinin gelişmesine yardımcı olacağına inanç belirtti. KTTO, bu amaçlara ulaşmanın, ilgili tüm taraflarca ortak ve adil bir yaklaşım sergilendiği takdirde mümkün olabileceğine dikkat çekerek, tüm ilgili tarafları bu tarihi fırsatı doğru kullanmaya çağırdı.