Türk Lirası üzerindeki satış baskısı yeniden artmış durumda. Dolar/TL kuru 7.25 seviyesine çıkarak Ağustos 2018’de gördüğü rekor seviyeleri aştı. Türk Lirası‘nın ABD Doları karşısındaki değer kaybı ise yılbaşından bu yana yüzde 18’i geçti.
Peki TL üzerindeki son satış baskısına ne yol açtı, yabancı yatırım uzmanları TL‘nin kısa vadeli görünümü için ne diyor?
Reuters haber ajansı, özellikle TC Merkez Bankası’nın rezervlerini kullanarak TL‘yi destekleme stratejisinin yabancı yatırımcılar tarafından sorgulanır hale geldiğini ifade ediyor.
Ajansın haberinde, TC Merkez Bankası’nın net döviz rezervlerinin yılbaşından bu yana 40 milyar dolar seviyesinden 25 milyar dolara gerilediği hatırlatılıyor.
Merkez Bankası’nın swap işlemleri yoluyla kamu bankalarına döviz desteği verdiği ve kamu bankalarının da döviz satıp TL alarak Türk Lirası‘nın değerini desteklediği ifade ediliyor.
Ülkenin 12 ay içerisinde ödenmesi gereken döviz cinsi borcunun da 170 milyar dolar olduğunu hatırlatan Reuters, azalan döviz rezervi ve yüklü döviz borcunun TL üzerindeki baskıyı artırdığı belirtiliyor.
Reuters’a konuşan North Varlık Yönetimi şirketinden Gelişen Piyasalar Portföy Yöneticisi Peter Kisler, Türkiye’nin uygulamaya çalıştığı strateji için “Aynı anda çok fazla şey yapmaya çalışıyorlar. Bir yandan faizleri düşük tutup diğer yandan kuru dengede tutmaya uğraşıyorlar. Tüm bunları Merkez Bankası rezervleri düşük seviyelere inmişken başarmaya çalışıyorlar” diyor.
Kisler, “TL konusunda daha da karamsar olmamamın tek nedeni, ABD Merkez Bankası Fed ile hâlâ bir swap anlaşması olması ihtimali” diyor.
SWAP ANLAŞMASINDA HENÜZ SONUÇ YOK
TCMB ve Fed arasında kısa vadeli döviz likiditesi sorununun çözülmesi için bir süredir olası bir swap anlaşması için görüşmeler yürütülüyor. Olası bir swap anlaşması durumunda TCMB, elindeki TL‘yi Fed’e verip karşılığında ABD Doları alabilecek. Ancak bu görüşmelerden henüz bir sonuç çıkmış değil.
Reuters’a konuşan adını açıklamayan bir bankanın hazine birimi yöneticisi de ülkedeki döviz likiditesi sorununa dikkat çekerek ‘sistemin yeni bir döviz enjeksyonuna ihtiyacı var’ diyor ve koronavirüs salgını sonrası alınan sokağa çıkma sınırlaması tedbirlerinin gevşetilmesiyle döviz girişinin de bir miktar canlanacağının umulduğunu ifade ediyor.